İdrar Torbası Sarkması Ameliyatı Riskleri ve Sonrası

İdrar torbası sarkması, genellikle kadınlarda görülen bir rahatsızlıktır. Çoğunlukla doğum yapmış veya 40 yaş üzeri kadınlarda sıklıkla görülse de, daha genç yaşlarda da nadiren ortaya çıkabilir. Bu durum, vajinanın ön duvarının idrar torbasına verdiği desteği kaybetmesiyle meydana gelir. Her doğum yapan kadında bu durum görülmez, ancak normal doğum sırasında fazla zorlanan veya büyük bebek doğuran kadınlarda daha yaygındır. İdrar kesesi sarkması, genel olarak kesin çözüm için ameliyatla tedavi edilmektedir. Birtakım egzersizler veya bitkisel ilaçlarla tedavi yollarına da başvurulabilir, ancak bu yöntemler kalıcı ve kesin çözüm sunmaz. Bu nedenle idrar torbası sarkması ameliyatı kesin ve gerekli bir tedavi yöntemidir.

İdrar torbası sarkması ameliyatı, aşağıdaki durumlarda gerekmektedir:

Bu belirtiler mevcutsa, ameliyatla tedavi edilmediği takdirde kişi altına kaçırma veya hiç idrar yapamama gibi farklı iki etkiyle karşılaşabilir.

İdrar torbası sarkması ameliyatı, yaklaşık 30-45 dakika süren ve %95 olumlu sonuç alınabilen bir ameliyattır. İdrar torbası sarkması, yanlardaki kasların zayıflaması nedeniyle ortaya çıkmışsa ameliyat karından yapılır. Eğer ortada ve ön rahim duvarının desteğini kaybetmesi sonucu ortaya çıkmışsa, idrar torbası sarkması ameliyatı dikişsiz ve vajinadan yapılır. Yan tarafta olan sorunlarda ise laparoskopik yöntemle onarılır. Bu, geniş kesiler açmadan karın boşluğunun iki yanına ince metal borular ve kameralar yerleştirilerek gerçekleştirilen bir ameliyattır. Ameliyatla sarkmış olan idrar torbası onarılır ve vajina içinden yapılan ameliyatlarda dikiş ve kesi olmaktadır.

İdrar torbası sarkması ameliyatı sonrası dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:

İdrar torbası sarkması ameliyatı, doğru teşhis ve uygun cerrahi müdahale ile başarılı sonuçlar veren bir tedavi yöntemidir. Ameliyat sonrası dönemde doktor tavsiyelerine uyulması, komplikasyonların önlenmesi açısından büyük önem taşır.